'Kim olduğunu biliyor musun?' dedi. Konsantrasyonunu bozmamak için olabildiğince sakin bir ses tonunda takınıyordu. 'Kim olduğumu biliyorum.' diye karşılık verdi ona oturduğu sandalyeden. Sopa gibi dik bir oturuşu vardı. Karşısında tüten tütsünün dumanına odaklanmıştı. Oldukça sakin görünüyordu. 'Anlat bana.' dedi aynı sakin tonuyla onu gözleyen ustası. 'Ben gökte uçan kartalım. Yerde sürünen yılan, havada süzülen toz parçasıyım. Ben senim, ben göğüm, ben yerim. Ben uzak yıldızlarım, canım, cananım, deliyim, akıllıyım... Ben dış dünyada dolaşıp duran ve hayatları boyunca sürekli aranıp duran insanlarım. Ben parçayım, ben bir parçayım... Ben bütünün bir parçasıyım. ' Durdu ve derin bir nefes aldı. Nefesini verirken ağzından 'om' sesi çıkarıyordu. Gözleri hala yanan tütsünün dumanındaydı. 'Yaratanın parçasıyım. Onun nefesi, onun sesiyim. Onun gözleri, onun ağzıyım. Onunla birlikte devinirim, onunla birlikte susarım. Ben evrenim. Hat
Burada sadece doğaçlayacağım. Derin bir nefes alıp, aklıma gelen ilk 'şeyin' derinleşişini buraya aktaracağım. Mandala kavramını biliyorsanız, bir nokta etrafında doğaçlayarak bir görsel elde edildiğini bilirsiniz. Burada yaptığımsa bir görü,bir düşünce veya herhangi bir ilham verici şey üzerinden öykü mandalası yapmak. Hem kendimi keşfederken, hemde yeni şeyler üreteceğim. Olur da bloğuma uğramışsanız, bir iki kelam bırakırsanız beni memnun edersiniz.