Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

#4 Durmuş Olsaydık

'Hücrelerimiz üremeyi durdurmuş olsaydı ne olurdu acaba?' diye sordu Ece. Sınıftaki gözleri bir anda üzerinde toplamıştı. Bu kadar ilgiyi tahmin etmiyordu. Aslında ilgiyi oldum olası sevmezdi. 'Yavaş yavaş ölürdük Ece.' diye cevapladı öğretmeni. 'Sonuç olarak üredikleri kadar ölüyorlar da gün içerisinde. Ölüm oranı yüksek, doğum oranı düşük bir hücre aktivasyonu bizim sonumuz olurdu.' Ece derin bir nefes aldı. 'Ben insanlığı hücrelere benzetiyorum hocam. Sürekli üreyip duruyoruz ve aynı oranda da ölüyoruz. Kendi halimizde bir şeyler ile uğraşıyoruz ama bütüne baktığımız zaman aynı çarkı döndürüyoruz. Fakat bir sorun var.' dedi. Ona heyecan ile bakan öğretmeninin gözleri parlıyordu. Sınıfta ilk kez kendi fikrini böyle rahat bir şekilde ifade edebilen bir öğrencisinin olması onu fazlasıyla sevindirmişti. 'Nedir sorun?' diye cevapladı öğrencisini. Ece üzgün bir ifade takınarak soruya döndü. 'Sorun bizim aslında durmuş olmamız. Sadece

#3 - Şansın Laneti

'Şans faktörü hayatta ne kadar önemlidir?'  .... 'Şanslı biri misindir Liam?' diye sordu Carlos. 'Hayır, pek sayılmaz.' diye cevap verdi Liam. 'Ne kadar güzel, esas şanslı kişi sensin.' Şaşırmış bir ifade ile Carlos'a bakan Liam neler döndüğünü anlamaya çalıştı. Fakat Carlos oldukça ciddiydi. 'Ben hayatım boyunca şanslı bir insandım Liam. Bu şans bana ne kazandırdı biliyor musun? Rahatlık. Dertsiz,tasasız bir yaşam. Şimdi düşünüyorsundur, bulmuşta bunuyor diye. Haklısın. Fakat anlatmak istediğim şeye kulak ver öncesinde.' dedi. Oturduğu iskembeden kalktı ve dar pantolonun cebinden bir sigara çıkararak yaktı. Tekrardan oturarak söze girdi. 'Şans bir lanettir Liam. İnsanı tembelleştiren, rahata alıştıran, kolay yoldan geçindiren bir lanet. Sana bunun neden böyle olduğunu söyleyeyim. Hayal kurmanın hiçbir anlamı kalmıyor şanslı olduğunda. Ne hayal etsem öyle veya böyle onu elde edebiliyorum ben. Fakat hiçbir heyecan duyamıy