Üstad Seri güvenli evden içeri girdiğinde derin bir nefes almıştı. Peşi sıra onu takip eden çırağı Muana'nın aklı ise hala büyücünün askerlerindeydi. 'Birşey yapmamız gerekmez mi Üstad?' diye sordu. Seri düşünceliydi. Derin bir nefes aldı ve, 'Birşey yapacağız, o da bu kasabayı terk etmek olacak.' dedi. Sesi oldukça net çıkmıştı düşünceli ifadesine rağmen. Muana derin bir iç çekti. Böylece pes etmek onu biraz hayal kırıklığına uğratmıştı. Bu kasabada doğmamıştı, sadece tekamül yolculuğu onları buraya çıkartmıştı ve son bir kaç aydırda oldukça alışmıştı buraya. Yeniden göç etmek zorunda kalmaları onu biraz üzmüştü. 'Üzülmenin yeri değil evladım.' dedi Üstad Seri. 'Bugün tanık olduklarımız ne senin ne de benim gücümün denginde şeylerdi. Bizi aşan şeylere tanık olduk. Şanslıydık ki tanık olduğumuzu bilen kimsecikler yok. Bu da hayatta kalmamız için yeterli bir sebep. ' dedi güvence verircesine. 'O yaratıklar insanlara musallat olacaklar öyl
Burada sadece doğaçlayacağım. Derin bir nefes alıp, aklıma gelen ilk 'şeyin' derinleşişini buraya aktaracağım. Mandala kavramını biliyorsanız, bir nokta etrafında doğaçlayarak bir görsel elde edildiğini bilirsiniz. Burada yaptığımsa bir görü,bir düşünce veya herhangi bir ilham verici şey üzerinden öykü mandalası yapmak. Hem kendimi keşfederken, hemde yeni şeyler üreteceğim. Olur da bloğuma uğramışsanız, bir iki kelam bırakırsanız beni memnun edersiniz.