'Kim olduğunu biliyor musun?' dedi. Konsantrasyonunu bozmamak için olabildiğince sakin bir ses tonunda takınıyordu.
'Kim olduğumu biliyorum.' diye karşılık verdi ona oturduğu sandalyeden. Sopa gibi dik bir oturuşu vardı. Karşısında tüten tütsünün dumanına odaklanmıştı. Oldukça sakin görünüyordu.
'Anlat bana.' dedi aynı sakin tonuyla onu gözleyen ustası.
'Ben gökte uçan kartalım. Yerde sürünen yılan, havada süzülen toz parçasıyım. Ben senim, ben göğüm, ben yerim. Ben uzak yıldızlarım, canım, cananım, deliyim, akıllıyım... Ben dış dünyada dolaşıp duran ve hayatları boyunca sürekli aranıp duran insanlarım. Ben parçayım, ben bir parçayım... Ben bütünün bir parçasıyım. '
Durdu ve derin bir nefes aldı. Nefesini verirken ağzından 'om' sesi çıkarıyordu. Gözleri hala yanan tütsünün dumanındaydı.
'Yaratanın parçasıyım. Onun nefesi, onun sesiyim. Onun gözleri, onun ağzıyım. Onunla birlikte devinirim, onunla birlikte susarım. Ben evrenim. Hatta daha ötesi, daha ötesi...'
Sessizleşti yeniden. Onu gözleyen ustası sessizce onun yaşadığı yoğun deneyimin yoğunluğunun azalmasını bekledi.
'Ne görüyorsun?' dedi ustası sakin bir tonla.
Gözlerini bir an olsun tüten dumandan ayırmayan öğrenci bir derin nefes daha aldı. Verdi. 'Aummm'
'Kendimi. Ben her şeyim ve her şeyde ben. Ben var olanım, ben... Ben yaradanım.' dedi.
Ustanın ağzı tebessüme büründü. 'Artık biliyorsun.' dedi sakin tonuyla.
Usta gözlediği minderden kalktı ve sessizce odayı terk etti. Öğrencisi tütsünün dumanını izledi, izledi, izledi. Duman öylece sönüp gitti ve ortada sadece hiçlik kaldı.
'Kim olduğumu biliyorum.' diye karşılık verdi ona oturduğu sandalyeden. Sopa gibi dik bir oturuşu vardı. Karşısında tüten tütsünün dumanına odaklanmıştı. Oldukça sakin görünüyordu.
'Anlat bana.' dedi aynı sakin tonuyla onu gözleyen ustası.
'Ben gökte uçan kartalım. Yerde sürünen yılan, havada süzülen toz parçasıyım. Ben senim, ben göğüm, ben yerim. Ben uzak yıldızlarım, canım, cananım, deliyim, akıllıyım... Ben dış dünyada dolaşıp duran ve hayatları boyunca sürekli aranıp duran insanlarım. Ben parçayım, ben bir parçayım... Ben bütünün bir parçasıyım. '
Durdu ve derin bir nefes aldı. Nefesini verirken ağzından 'om' sesi çıkarıyordu. Gözleri hala yanan tütsünün dumanındaydı.
'Yaratanın parçasıyım. Onun nefesi, onun sesiyim. Onun gözleri, onun ağzıyım. Onunla birlikte devinirim, onunla birlikte susarım. Ben evrenim. Hatta daha ötesi, daha ötesi...'
Sessizleşti yeniden. Onu gözleyen ustası sessizce onun yaşadığı yoğun deneyimin yoğunluğunun azalmasını bekledi.
'Ne görüyorsun?' dedi ustası sakin bir tonla.
Gözlerini bir an olsun tüten dumandan ayırmayan öğrenci bir derin nefes daha aldı. Verdi. 'Aummm'
'Kendimi. Ben her şeyim ve her şeyde ben. Ben var olanım, ben... Ben yaradanım.' dedi.
Ustanın ağzı tebessüme büründü. 'Artık biliyorsun.' dedi sakin tonuyla.
Usta gözlediği minderden kalktı ve sessizce odayı terk etti. Öğrencisi tütsünün dumanını izledi, izledi, izledi. Duman öylece sönüp gitti ve ortada sadece hiçlik kaldı.
Yorumlar
Yorum Gönder